Newton’un Elması, Kant’ın Kafası, Freud’un Rüyası: Modern Çağ Karışık Kaset

Merhaba felsefeyle kafası karışan ama bu karışıklıktan zevk alan güzel okurum!

Bugün seni “felsefi Spotify çalma listesi” gibi bir yolculuğa çıkarıyorum. Başlıkta her şey var: Bilim, akıl, rüyalar ve tabii ki Freud’un garip yorumları. Modern çağın filozoflarını toplayıp bir karışık kaset yaptık. Dinlemeye hazırsan bas play’e, başlıyoruz!

1. Newton: Elma Düştü, Dünya Değişti

Düşünsene… Adam ağaç altında oturuyor, kafasına elma düşüyor ve diyor ki:

Aaa! Yerçekimi!

Benim kafama elma düşse muhtemelen “Bu kim attı ya?” derdim.

Newton sadece fizikçi değil, adeta “bilimsel devrim başlatıcı.” Artık insanlar “Tanrı istiyor diye taş yere düşüyor” değil, “çekim kuvveti var da o yüzden” demeye başlıyor.

Kısacası Newton, doğayı açıklarken sihirden bilime geçişin DJ’i oluyor.

2. Kant: Akıl mı Deney mi? Neden Seçmek Zorundayım?

Newton’dan sonra gelen Kant, “Durun bir dakika gençler!” diyor.

“Ne sadece akıl, ne sadece deney… İkisi birleşince bilgi olur,” diyerek modern felsefenin ortasına yıldızlı bir mantık çakıyor.

Ama Kant biraz zor adam. Onu okumak, WhatsApp’taki “birbirini referanslayan 12 mesajı çözmeye” benziyor. Ama şunu diyor:

“Dünya nasılsa öyle değil, biz onu nasıl algılıyorsak öyle.”

Yani gerçeklik biraz da gözlük meselesi. Ve sanırım Kant hiç numarasız gözlük takmamış.

3. Freud: Rüyanda Rüyayı Görüyorsan, Bilinçaltın Şov Yapıyordur

Freud sahneye girer ve der ki:

“Sen sandığın kadar rasyonel değilsin. İçinde bir sen daha var. O da garip.”

Bilinçaltı, bastırılmış duygular, çocukluk travmaları…

Freud’a göre insanlar “mantıkla” değil, çoğunlukla “içindeki bastırılmış mini senin” yönlendirmesiyle hareket ediyor.

Ve evet, Freud rüyaların bile bir anlamı olduğunu söylüyor. Ama şöyle anlamlar:

Rüyada merdivenden düşmek? Bastırılmış kaygı.

Modern Çağ Böyle Bir Şey İşte

Bu çağda artık Tanrı merkezli değil, insan merkezli düşünmeye başlıyoruz.

Newton doğayı açıklıyor, Kant bilgi sürecini çözmeye çalışıyor, Freud ise “sen düşündüğün kişi olmayabilirsin” diyor.

Yani modern çağda “Ben kimim?” sorusu artık hem bilimsel, hem psikolojik, hem felsefi.

Ve Bugün?

Bugün hâlâ kafamıza elma düşmese de hayat kafamıza çok şey düşürüyor:

Notlar, sınavlar, crush’ların like atmaması…

Ama bir Newton, bir Kant, bir Freud hep içimizde yaşıyor:

Biri “Bunun bir nedeni var,” diyor. Diğeri “Bunu nasıl algılıyorsun?

Kapanış ve Sorular:

Sence hayatımızı akılla mı yönetiyoruz, yoksa içimizdeki Freud’la mı? Newton haklıysa neden bazı şeyler yukarı çıkıyor mesela umutlar? Kant’a göre gerçeklik algımızsa, o zaman neden bazı insanlar hâlâ kuru fasulyeyi makarna üstüne koyuyor?

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın