Etiket: yeni platonculuk
-
Marx, Kapital ve Alışveriş Sepetim: Tüketim Toplumunun İçinden Geçen Felsefe
Merhaba indirim görünce “ben bunu düşünmemiştim ama kesin lazım olur” diyerek sepete atan güzel okur! Bugün alışveriş sepetimizde biraz farklı şeyler var: Domates, yumurta, bir adet Kapital, bir de sınıf bilinci! Karl Marx, tüketim toplumuna daha AVM’ler yokken bile kıl oluyordu. Ama günümüzü görse muhtemelen “Sepetinizdeki ürünler arasında sınıfsal çelişki var” diye uyarı verirdi. Hazırsan,…
-
İnsan Özgür müdür, Yoksa Netflix mi Seçiyor Ne İzleyeceğimizi?
Merhaba özgür iradesine pek güvenemeyen ama menüde “garanti” dizi görünce tıklayan değerli okurum! Bugün seni felsefenin “en tartışmalı” ama en iç gıcıklayıcı sorusuyla baş başa bırakıyorum: İnsan gerçekten özgür mü? Yoksa sadece seçenekler arasında salınan bir algoritma mı? Varoluşçular Sahneye Buyursun Modern çağ filozoflarından Sartre, Camus ve Kierkegaard diyor ki: “Hayatın anlamı hazır gelmez, sen…
-
Newton’un Elması, Kant’ın Kafası, Freud’un Rüyası: Modern Çağ Karışık Kaset
Merhaba felsefeyle kafası karışan ama bu karışıklıktan zevk alan güzel okurum! Bugün seni “felsefi Spotify çalma listesi” gibi bir yolculuğa çıkarıyorum. Başlıkta her şey var: Bilim, akıl, rüyalar ve tabii ki Freud’un garip yorumları. Modern çağın filozoflarını toplayıp bir karışık kaset yaptık. Dinlemeye hazırsan bas play’e, başlıyoruz! 1. Newton: Elma Düştü, Dünya Değişti Düşünsene… Adam ağaç…
-
Descartes’tan Günümüze: Düşünüyorum, o hâlde… biraz kaygılıyım?
Selam felsefesever dostum! Bugün birlikte felsefenin en “havalı kelimesini” mercek altına alıyoruz: “Cogito ergo sum”. Yani bizim mahalledeki haliyle: “Düşünüyorum, öyleyse varım.” Ama Descartes amca bunu dediğinden beri düşünüyoruz, düşünüyoruz… düşünmekten kaygı bozukluğuna geçtik. Acaba o zamanlar kaygıdan haberi olsa şöyle der miydi: “Düşünüyorum, öyleyse… keşke biraz az düşünseydim.” Kim Bu Descartes? René Descartes… 1600’lerin…
-
Immanuel Kant: Saf Aklın Efendisi mi, Yoksa Evrenin En Tatlı Dertlisi mi?
Felsefenin ağır toplarından biriyle tanışın: Immanuel Kant. Hani şu “Aklı kullan ama dikkatli ol” diyen, herkesin ciddiyetle yaklaştığı ama aslında içten içe hayatın trajikomik taraflarını görebilen dâhi. Gelin Kant’ı biraz yakından, ama bir çay demli havasında tanıyalım. Önce Biyografi: Düzenin Ta Kendisi Kant 1724’te Prusya’nın Königsberg kentinde doğdu (bugünkü Kaliningrad).Hayatı boyunca doğduğu yerden neredeyse hiç…
-
Ampulü Kim Yaktı? – Aydınlanma Çağına Tatlı, Uzun, Bol Işıklı Bir Bakış
Merhaba sevgili okur!Bugün seninle birlikte tarih kitaplarının biraz küf kokan ama bol fikirli raflarından birini açıyoruz. Hedefimiz: Aydınlanma Çağı! Evet, kulağa sanki evin salonunun loş ışığını artırmak gibi geliyor ama aslında bu olay bayağı “zihin lambası açmakla” ilgili.Yani Aydınlanma: Kafada şimşekler çaktırma sanatı. Şimdi gözünü kapat ve 1600’lerin sonunu hayal et. (Kapama, okumaya devam et…
-
George Berkeley: “Bunlar Hepsi Bir Hayal Mi?”
George Berkeley, yani bizim “Var olmak, algılanmak demektir” diye meşhur olan arkadaş. Evet, doğru duydunuz! Berkeley’e göre, fiziksel dünyada gerçekten var olan bir şey yok. Yani, biz bir nesneyi gördüğümüzde aslında neyi gördüğümüzü düşünmüyoruz, sadece o nesneyi algılıyoruz. Sadece “Algılanan” var! Hani bazen bir şeyin gerçekten var olup olmadığını sorgularsınız ya, işte Berkeley de tam…
-
David Hume: “Biraz Daha Şüpheci Olalım, Neden Olmasın?”
David Hume… Şüpheci felsefenin babalarından biri, yani “Her şeyi sorgula, hatta sorgulamanın bile gerekliliğini sorgula” yaklaşımının öncüsü. Eğer Hume’u bir arkadaş olarak düşünseydik, o, sürekli “Gerçekten öyle mi? Emin misin?” diye soran bir tip olurdu. Yani, Hume için her şeyin sorgulanması gerekiyordu, hatta bizim dünyayı anlamamızda kullandığımız temel araçlar bile. Hume, 18. yüzyılın ortalarında İskoçya’da…
-
John Locke: “Beynimdeki Boş Sayfayı Dolduruyorum”
John Locke… Hani şu meşhur filozof, “Tabula Rasa”yı ortaya atarak beynimizin bir tür boş sayfa olduğunu söyleyen adam. Ve tabii, insanların temel haklarını savunarak, modern demokrasiye de büyük katkılarda bulunan bir düşünür. Ama gelin, Locke’a daha yakından bakalım. Hani bazen “insan hakları” hakkında ne düşündüğünüzü ya da düşünmeyi unuttuğunuzda, Locke sizi bir anda hatırlatıyor ve…
-
Spinoza: Tanrı, Doğa ve “Herkesin Favori Felsefi Kafası”
Benedict de Spinoza… Yani o ünlü filozof, “Tanrı doğadır” diyerek, bir devrim yaratmış adam. Ama aslında, tam olarak ne demek istediğini anlamak için biraz derine inmek gerekiyor. Spinoza, klasik felsefi düşünceye biraz eğlenceli bir “yeni bakış açısı” ekleyerek, “Neden Tanrı ve doğa birbirinden ayrı olmalı ki?” diye düşündü ve herkesin kafasını karıştırmaya başladı. Gel, Spinoza’nın…